4 Aralık 2024, Çarşamba
spot_img
Ana SayfaDernekten HaberlerSağlıkta Sivil Toplum Örgütlerinin Önemi Giderek Artıyor

Sağlıkta Sivil Toplum Örgütlerinin Önemi Giderek Artıyor

Sağlıkta Sivil Toplum Örgütlerinin Önemi Giderek Artıyor

Sağlık, son yıllarda Türkiye’nin en çok tartıştığı konular arasında yer alıyor. Bunda son yıllarda yaşanan radikal değişimler kadar sağlık alanında meslek çeşitliliğinin artması ve her meslek grubunun kendi alanındaki gelişmelere uyum sağlama çabasının da rol oynadığını söylemek mümkün. Hal böyle olunca sağlık alanında profesyonelleşen kadrolar hızlı bir örgütlenme yarışı da yaşıyorlar. Sivil toplum örgütlerinin gelişimi, sağlık alanında yapılan atılımların da bir sonucu.

Çok değil bir kaç on yıl öncesinde Türkiye’de bir sivil toplum örgütü kurmak, böyle bir örgütün üyesi olmak ya da faaliyetlerine katılmak için “hızlı politik” misyonlara sahip gerekirdi. Zaten “örgüt” kelimesi de daha yakın zamanlara kadar son derece sakıncalı kavramlardan birini ifade ederdi adeta. Oysa “sivil toplum örgütü-kuruluşu” gibi kavramlar üzerinde daha yetmişli yıllarda akıl yürüten, teoriler oluşturan gruplar bile vardı. Uzunca bir zaman sonra ne olduysa oldu “STK” diye bir kavram günlük hayatımıza giriverdi. Sanırım, 1996’da İstanbul’da düzenlenen HABİTAT 2 Kent Zirvesi, sivil toplum kuruluşlarının öyle “yaramaz örgütlere” çok benzemediğini gösterdi bizlere. Hemen hemen aynı dönemde Avrupa Birliği sürecinin hızlanması ve Gümrük Birliği Anlaşması’nın imzalanmasıyla sivil toplumun Batı’da yarattığı değişim-dönüşüm etkileriyle yüzyüze gelindi. Ardından Türkiye’de bir sivil toplum kuruluşları patlaması yaşandı. Kadınlar, meslek grupları, yerleşim birimi öncüleri ve sıralamakta zorlanacağımız pek çok kesimde sivil örgütlenmenin önemi gözler önüne serildi.

Sağlık, son yıllarda Türkiye’nin en çok tartıştığı konular arasında ilk sıralarda yer alıyor. Bunda, son yıllarda yaşanan radikal değişimler kadar sağlık alanında meslek çeşitliliğinin artması ve her meslek grubunun kendi alanındaki gelişmelere uyum sağlama çabasının da rol oynadığını söylemek mümkün. Hal böyle olunca sağlık alanında profesyonelleşen kadrolar da hızlı bir örgütlenme yarışı yaşıyorlar. Bu durumda, “sivil toplum örgütlerinin gelişimi, sağlık alanında yapılan atılımların bir sonucudur” demek de mümkün görünüyor. Sağlığın hemen her alanında görev alan çalışanlar, üst düzey yöneticiler, hatta patronlar bu örgütlenme yarışının merkezinde yer alıyorlar.

Sivil Toplum Kuruluşları’nın, insan refahının iyileştirilmesine yönelik aktif rolleri bulunuyor. Toplumlarla hükümetleri, devlet kuruluşlarını belirli konularda buluşturan ve görüş alışverişi yapılmasını sağlayan STK’lar, geniş kapsamlı talepleriyle dikkat çekiyorlar. STK’lar aynı zamanda toplumsal tepkilerin esnetilmesini sağlıyor ve özgürlükçü bir duygu yaratıyorlar. Türkiye’de olduğu gibi dünyada da STK’ların en çok öncülük yaptığı alanlar arasında sağlık geliyor. Bunda toplumun bu konudaki endişelerinin önemli rolü olduğunu söylemek de mümkün görünüyor.

Kavramsal olarak STK’ların, “bilgi ve hizmet, eğitim kurum ve kuruluşları, sosyal refah, kadın, gençlik, ticari gruplar ve benzeri gibi çok farklı alana mensup kişilerin veya belli bir amaç için bir araya gelmiş grupların geniş tabanlı örgütlerini kapsadığı” ifade ediliyor. STK’lar aynı zamanda tam profesyonel, uzmanlaşmış, teknik örgütlenmeye sahip, kendine yeten ekonomik ve sosyal gelişme programlarının değişik tipleriyle ilgili temsilciliklere de sahip olabiliyorlar. Dünya genelinde birçok STK uluslararası oluşumlarını da yaratmayı başarıyor. Sağlık alanında, uygulama, staj ve devam eden eğitimler için standart koymada ve ulusal programlarda sağlık çalışanlarının rolünü tanımlamada STK’ ların büyük katkıları oluyor.

Saynur ÇETİNER /www.hastanedergisi.com

ÖZEL HASTANELER PLATFORMU

RELATED ARTICLES

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Most Popular