Sağlık Bakanlığı’nca 21.10.2006 tarih ve 26326 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ”Özel Hastaneler Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” ile özel hastanelerin açılışı, işletilmesi, denetimi ve standartlarında bazı değişiklikler yapılmıştır.
Söz konusu Yönetmelik değişikliği 49 maddeden oluşmuştur. Yapılan değişiklik ile özel sağlık sektörü açısından önemli sayılabilecek düzenlemeler yapılmıştır. Ancak Yönetmelik değişikliğinin yürürlüğe girişinden yaklaşık 9 ay sonra 18 maddesinin (bu maddeler Yönetmelik Değişikliğinin gerekçesini oluşturan maddelerdir) iptal edilmesi sektör açısından son derece önemli bir gelişmedir.
Ne var ki bu gelişmeyi sektörün yeterli önemde okuduğu veya gerekli tepkiyi gösterdiğini söylemek de mümkün değildir. Bu aşamada gerek özel sektörün ve gerekse Sağlık Bakanlığı’nın sağlık mevzuatının neden bu kadar sık değiştiğini veya değişmek zorunda kaldığını sorgulamak zorunda olduğu düşünülmektedir.
Aylarca hazırlığı yapılan, görüşe gönderilen ve raporlar hazırlanan Yönetmeliğin ilgili Kanuna/Kanunlara uygun olmaması nedeniyle Danıştay 10.Dairesinin 2006/7703 sayılı kararı ile iptali/yürütmesinin durdurulması özel sektörün ve özellikle Sağlık Bakanlığı’nın ilgili Genel Müdürlüğün üzerinde önemle durması gereken bir konudur. Alt mevzuat düzenlemesinin üst mevzuata aykırı olması beklenmeyen bir durumdur. Ancak Yönetmeliğin yürütmesi durdurulan maddelerinin büyük çoğunluğunun ilgili Kanuna aykırı olduğuna dair tespit ve karar Danıştay’a aittir.
Yapılan çalışmalar harcanan emeklerin boşa gittiği havasını oluşturan bu ve benzeri durumlarla karşılaşılmaması yeni dönemde Sağlık Bakanlığı’ndan özel sektörün beklentilerinin başında gelmektedir.
Bu amaçla Sağlık Bakanlığı ve ilgili Genel Müdürlüğü daha yakın işbirliği yapmaya davet ediyoruz. Özel sektörün ihtiyaç duyduğu düzenlemelerin gerekiyorsa Kanun düzeyinde yapılmasını ve bunun için de Dernek olarak her türlü katkıyı sağlayacağımızı Sağlık Bakanlığı ve kamuoyu ile paylaşmak istiyoruz. Ben yaptım oldu anlayışı yerine işbirliği içerisinde yürütülecek çalışmaların sonucunda yasal düzenlemelerin yapılmasını daha doğru buluyoruz. Sağlık Bakanlığı’nın artık sağlık hizmet sunumunda vazgeçilemez bir noktaya gelen özel sağlık sektörünü ve bu sektörün ihtiyaçlarını, taleplerinin ve önerilerinin daha fazla dikkate almaya davet ediyoruz. Özel sektörün sağlıkta dönüşüm programı başta olmak üzere Hükümetin yürüttüğü toplumun büyük kesimi tarafından da olumlu karşılanan çalışmalardaki katkısını yeniden hatırlatmak isteriz. Gerek özel hastaneler ve gerekse tıp merkezleri ile ilgili yapılan düzenlemelerin kısa süre sonra iptal edilebileceğine dair genel bir beklenti oluşmaya başlamış, bu durumun özel sektör temsilcilerinin Sağlık Bakanlığı’na duyduğu güveni zedeleyecek noktaya gelmesinden endişe edilmektedir.
Yukarda yürütmesi durdurulan maddelerin ne şekilde düzenleneceği ve ne ile ikame edileceği, varsa farklı bir çalışmanın olup olmadığı özel sektörü düşündürmektedir.
İşletmelerin belirsizliklerle adım atması, planlama yapması ve karar alması mümkün değildir. Yaşanan/yaşanacak belirsizliklerin Sağlık Bakanlığı’nın çok önem verdiği sağlıkta dönüşüm programının gerçekleşmesine zarar verebileceği kaygısı ile yaşadığımız belirsizliklerin bir an önce giderilmesini bekliyoruz.
Bu açık çağrımızın ardından iptal edilen/yürütmesi durdurulan maddeler nedeniyle ortaya çıkan en son durumu sizlere özetlemek ve dolayısıyla Yönetmeliği daha anlaşılır hale getirmek amacıyla Özel Hastaneler Platformu tarafından yapılan aşağıdaki değerlendirmeyi değerli üyelerimizin ve sektörümüzün duyarlılığına katkıda bulunmak amacıyla kullanımına sunuyoruz.
Halen yürürlükte olan Yönetmelik dikkate alındığında:
1) Özel Hastanelerin laboratuar hizmetlerini satın almasına yönelik yapılan değişikliklerin tümünün yürütmesi durdurulmuştur. Daha önce olduğu gibi hastaneler, yatak sayısı dikkate alınarak kurmak zorunda olduğu laboratuarlarını kuracaklardır. Yürütmesi durdurulan maddeler nedeniyle özel dal hastaneleri de laboratuar ve görüntüleme ünitelerini genel hastaneler gibi oluşturmak zorundadırlar.
2) Yönetmeliğin yer seçimini düzenleyen 8. maddesinin a/b bentlerinin yürütmesi durdurulduğundan ön izin işlemleri sırasında eskiden olduğu gibi hastanenin sağlık alanına yapıldığını gösteren belgenin be diğer belgelerin istenmesine devam edilecektir. Bu nedenle sağlık alanına ayrılmamış yerlerde yapılacak projelere ön izin/ruhsat verilmeyeceği açıktır.
3) Ön iznini düzenleyen 9. Maddenin a bendi yer seçimi maddesine atıfta bulunduğundan bu madde yukarıda açıklanan şekilde yorumlanmalıdır.
Bu maddenin son fıkrasında belirtilen mimari projelerin belediye veya valilik tarafından onaylanmasının ‘mücavir alan’ şartına bağlanmasının yürütmesi de Mahkemece durdurulmuştur.
4) Yönetmeliğin bina durumunu düzenleyen 9. ve 10. maddeleri Danıştay’ın 20.7.2007.tarih ve 2006/7700 sayılı kararı ile yürütmesi durdurulduğundan bu maddelerde yapılan değişiklikler uygulanamaz hale gelmiştir. Şu anda bu maddelerin uygulanması konusunda belirsizlik bulunmaktadır. Mer’i hükümlerin yürütmesi durdurulduğundan Bakanlığın eski madde hükümlerini aynen uygulayıp uygulamayacağı veya bu yönde yeni bir çalışma yapıp yapmayacağı bilinmemektedir.
Yürütmesi durdurulan bu iki maddenin en önemli sonuçları aşağıdaki konulardır:
A) Ön izin süreci eski haline dönmüştür.
B) İş merkezi vb. alanlara hastane yapılaması ortadan kaldırılmıştır.
C) Yapı kullanma izin belgesi verileceği ifadesi ile verilen Belediye belgeleri geçersiz kalmıştır. Bu durum özellikle İstanbul’da açılacak veya bulunan hastaneler için çok önemli bir sorundur.
D) Sağlık kompleksi adı altında hastane kurulamayacaktır.
E) Müstakil olmayan binalarda hastane kurulamayacaktır.
5) Mesul müdüre tıbbi sorumluluk dışında idari ve mali sorumluluk getiren 16. Maddedeki ifadelerin yürütmesi durdurulmuştur. Buradan da mesul müdürün tıbbi sorumluluk dışında idari ve mali sorumluluk verilemeyeceği yorumunu yapmak yanlış olmayacaktır.
6) Mesul müdür yardımcısını ve sayısını belirleyen 18/A maddesinin ilk fıkrasının yürütmesi durdurulduğundan birden fazla mesul müdür yardımcısı belirlenemeyeceği, mesul müdür yardımcılarının Bakanlığa bildirilmesine gerek olmadığı yorumunu yapmak mümkündür.
7) Özel hastanelerde çalıştırılacak asgari personel sayılarını gösteren EK-1’in içeriğinde yürütmesi durdurulan ifadeler nedeniyle hastanelerde full time çalışan hekimlerin ikinci bir sağlık kuruluşunda (muayenehane, tıp merkezi, poliklinik vb.) çalışmaları yasaklamıştır.
8) Kadın ve Doğum Hastalıkları poliklinikleri ile üroloji polikliniklerine ayrı tuvalet kurulması zorunluluk haline getirilmektedir.
9)Özel hastanelerde bulunan laboratuarlara Kendi Kanunu doğrultusunda ayrı ruhsat/faaliyet izin belgesi düzenlenmesine devam edilecektir.
10)EK-11 de yer almayan veya bu yönetmelik ile açıkça düzenlenmeyen standartların geçerli olmadığına hükmedilmiştir. Yine Teknik komisyonca özel dal hastanelerine yönelik standart belirlenemeyeceği ortaya koyulmuştur. Bu durumda teknik komisyonun yorum yapma yetkisi ortadan kalkmaktadır. Ortaya çıkabilecek yeni konuların da komisyon görüşüne dayanılarak çözülmesi imkânsız hale gelmektedir.
11)Bir aydan fazla geçici veya süresiz faaliyet durdurma işlemlerinin Valilikler tarafından yapılamayacağı karar bağlanmaktadır.
12)Hastanelerin tamamında faaliyetin geçici olarak durdurulmasına yönelik 64. maddenin tümünün yürütmesi durdurulmuştur.
ÖZEL HASTANELER PLATFORMU