Sağlık Bakanı Tam Gün’de ısrarlı
Rahşan Gülşan/Habertürk
Dünkü “Tam Gün Yasası felaketimiz oldu” yazımın üzerine Sağlık Bakanı Recep Akdağ telefon etti. Tahmin ettiğiniz üzere yasanın arkasında duruyor ve yakın zamanda bu konuda bir değişim olmayacağının sinyallerini veriyor. Bakın Bakan Bey’in söyledikleri tam olarak şöyle:
* Sağlık Bakanlığı’nda 32 bin uzman doktor çalışıyor. Geçmişte bu 32 bin uzmanın muayenehanesi vardı. Ve sizinbabanız gibi değerli SSK mensupları, emeklileri, aileleri hastanelere gittiklerinde ne için gerekirse gereksin her zaman muayenehaneye gidip para vermek zorunda kalıyorlardı. Şimdi hiçbirinin muayenehanesi yok.
* Ben şimdi size yaşanmış bir örnek vereceğim: Çorum’dan bir kadıncağız, kocasını anlı şanlı bir üniversite hastanesine ameliyat için getirir. Eşinin aynen babanızın hastalığına benzeyen bir hastalığı vardır. Ve iki hafta içinde ameliyat olması gerekmektedir. Ama hastaneye gelir ve hastane iki aydan evvel ameliyat sırası veremeyeceğini belirtir. Bilirsiniz eskiden bir de üniversitelerin içinde özel muayenehaneler vardı.Üniversite, “Özel muayene yaptırırsanız hemen sıra veririz” der. Ve kadıncağız vezneye müracaat eder. Vezneden tam iki bin lira isterler. Ve kadın oracıkta çöküp ağlamaya başlar. Bir milletvekilimiz de buna tanık olur. Ben böyle bir ülkenin Sağlık Bakanı olamam.
İNATLAŞMAYA DÖNÜŞMÜŞ
* Biz bu uygulamaya başlamadan önce üniversitelerimize yazı yazdık. Bunun içinde İstanbul Üniversitesi de var. Dedik ki: “Bu yasadan dolayı herhangi bir hastamız için bir işlem eksikliği oluşabilecekse, hocalar dışarıyı seçecekse siz bize bildirin, biz doktor sağlayacağız.” Mesela sizin babanızın ameliyatını bu ülkede yapabilecek yüz beyin cerrahı var… Burada araya girdim ve “Muhakkak ki ama siz de bir doktor olarak bilirsiniz ki bir insan bir doktora güvendiği zaman bambaşka bir ilişki kurulur. Orada bilgiye güveniriz ve biraz da mahrem bir ilişkidir bu” dedim. “Bir ülke yönetirken amacımız insanların eşit bir şekilde hizmete ulaşmalarını sağlamak. Bu muayene sistemi sürdükçe bunu sağlamamız mümkün değil. Bu hastayla çok farklı bir para ilişkisi getiriyor, bunun içinden çıkılmaz ki.” “Sayın Bakan çok haklısınız ama meseleye bu kadar para gözüyle baktığımız zaman bilgiyi ve tecrübeyi dışlamış olmuyor muyuz?” “Size başka bir şey söyleyeyim, kafasında beyninin içinde anevrizma olan insanların bu ülkede yüzde 95’i fakir. Eskiden bu insanlardan üniversitede veya dışarıda muayenehanede para alınıyordu. Halk mağdur oluyordu. Bu sistem bunu giderdi…” Konuşmamız bu çizgide devam etti. Maşallah Bakan Bey’in hitabeti telefonda bile çok kuvvetli. Beni çok dinlemedi. İnancını kırmak zordu. Gördüğünüz gibi Bakan Bey, Tam Gün Yasası’na tam destek veriyor. Belli ki mesele hafiften inatlaşmaya da dönüşmüş durumda. Benim bu tartışmada durduğum yer belli. Korktuğum şey, üniversite hastanelerinden ayrılıp özel hastaneyi seçen hocalarımız nedeniyle gelecek beş yılda doktorluk eğitim kalitesinin düşmesi ve eski sistemde hiç değilse üniversitede ameliyat olabildiğimiz hocalara artık özel hastanelerde ulaşamaz oluşumuz. Ancak görünüşe göre Tam Gün Yasası devam edecek…