12 Şubat 2025, Çarşamba
spot_img
Ana SayfaSektörden HaberlerNerede Bu Sağlık Ekonomistleri?

Nerede Bu Sağlık Ekonomistleri?

Sağlık sisteminin genel hatlarının oluşmasıyla birlikte Türkiye’de sağlık ekonomisine giriş dönemi başlayabilir.

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) istikrar Enstitüsü tarafından hazırlanan “Sağlık Harcamaları Sağlıklı mı? Sağlık Politikaları ve Ülkemizde KamuSağlık Harcamaları Sorunu” raporuna göre Türkiye’de sağlık harcamaları 1999-2007 döneminde reel olarak yüzde 40 gibi oldukça yüksek bir oranda arttı. Sağlık Bakanlığı bütçesinin toplam sağlık harcamaları içindeki payının önemli oranda düşmesi ve koruyucu sağlık hizmetleri içinde yer alan halk sağlığı harcamalarının bu dönemde artmaması hatta reel olarak azalmasının, etkinlik ve kalite sorununu bugün daha çok gündeme getirdiği belirtiliyor raporda. Maliyet etkinliğinin nasıl sağlanacağım ve sağlık harcamalarının bütçe üzerinde yarattığı korkunç baskıyı tartışmaksa dünya çapında bütün sağlık sistemlerinin ortak kaderi bugün… “Sınırlı kaynaklarla bu artışı kontrol edip, aynı zamanda eşitlikçi biçimde sağlık hizmetini herkese yaymanın tek yolu ekonomi biliminin sağlık sektörüne uygulanması” diyor Michigan Üniversitesi Cerrahi Bolümü Öğretim Üyesi ve STATinMED Research Başkanı Yrd. Doç. Onur Başer. Ekonomiye dair kuramların, araçların ve kavramların sağlık ve sağlık hizmetlerine ilişkin başlıklar altında kullanılmasında anahtar kelime sağlık ekonomisi. Türkiye son birkaç yılda atılan adımlarla daha verimli bir sağlık sisteminin izini sürüyor. Buna karşın sağlık ekonomisi h&acircl&acirc o kadar niş bir alan ki, Türkiye’de sağlık ekonomistlerinin sayısı iki elin parmaklarını geçmiyor. Sağlık ekonomisi ‘marjinal’ bir araştırma alanı olarak algılanırken, akademik ekosistemin oluşmaması reformların öncesi ve sonrasıyla ilgili her seferinde karşılaşılan öngörüsüzlüğün en önemli nedenleri arasında gösteriliyor…

Neden Sağlık Ekonomisi?
Enformasyon asimetrisi ve beraberinde gelen belirsizliğin ortaya çıkardığı sorunlar dünya çapında son elli yıldır, sağlık alanının ekonomistlerce ayrı bir disiplin olarak ele alınmasının en önemli sebepleri olarak gösteriliyor. Bu iki özellik diğer mal ve hizmetlerde gözlemlenen kontrat temelli ilişkileri sağlık hizmetlerinde çok güç ve hatta imkansız kılarken, devletlerin sürece etkisinin yüksek olmasına yol açıyor. Sağlık ekonomisinin ayrı bir parantez içinde incelenmesine yol açan bu temel farklılıkların yanı sıra “Sağlık harcamaları gayri safi yurtiçi hasılasının (GSYİH) yüzde 16’sına ulaşan ABD’de bu durumun sağlık ekonomisinin ayrı incelenebilmesi için kaynak ayrılmasına katkısı olduğu da kuşkusuz” diyor Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim üyesi Yrd. Doç. Burçay Enis. Artan sağlık harcamalarının genel bütçe üzerinde yarattığı baskı ve maliyetlerin gelişen teknoloji, yaşlanan nüfus gibi faktörlerle yükselme eğiliminde olması bugün sağlık ekonomistlerine olan ihtiyacı gittikçe daha kritik hale getiriyor. Türkiye’de 2003 yılından bu yana sağlık sistemi bir reform sürecinden geçiyor. Sağlık ekonomisinin gerek akademik gerek uygulanan politikalardaki etkinliğinin artmasıbeklentisine rağmen böyle bir gelişmeden söz etmek pek mümkün görünmüyor. Nitekim Türkiye’de sağlık ekonomisi alanında yaklaşık 20 yıl önce çalışmalarına başlayan Hacettepe Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Tokat, o günlerde gündeme getirmeye çalıştığı fakat hükümet tarafından pek de destek görmediği bu konunun bugün de yeterince önemsenmediğini belirtiyor. Türkiye’nin en üretken sağlık ekonomistlerinden biri olan Mehmet Tokat, sağlık sisteminin bugün yeterince verimli çalışmadığını ancak bu yönde atılan adımlara katıldığını söylüyor. “Yine de” diyor Mehmet Tokat, “Tartışma zeminindeki eksiklik öngörüsüz ve kimi zaman birbiriyle çelişen regülasyonlardan oluşan bir çerçeve çiziyor.” Bu durumunsa Dönüşüm Süreci’nin 2004 yılında Dünya Bankası ve Türk Hükümeti arasında 49 milyon euroluk kredi anlaşması doğrultusunda başlatılmasından kaynaklandığı düşünülüyor. “Tahminimce yapılabilecek araştırma sonuçlarının sureci yavaşlatma riski karşısında Hükümet bu işe hızlı girdi ve bu plan doğrultusunda ilerledi” diyor Burçay Erus.

Gelişmek Zorunda!
Tüm bunlara karşın son yıllarda aralıksız bir yeniden yapılanma sürecinde olan sağlık sisteminin bugün genel hatlarının oluşmasıyla birlikte, araştırma ve düşünme tarafının daha fazla önem kazanacağı tahmin ediliyor. Her ne kadar Hükümet tarafından gelmese de ilaç endüstrisi bu konuyu gündemine dahil etmeye başladı. Geçtiğimiz hafta SanofiAventis Türkiye, sağlık ekonomisi konusunda duayen olarak kabul edilen Gisela Kobelt’in ‘Sağlık Ekonomisi: Ekonomik Değerlendirmeye Giriş’ isimli kitabını Türkçe’ye çevrilerek profesyonellere bir başucu kitabı daha kazandırdı. 90’lı yılların sonunda bu konu üzerinde çalışmaya karar veren Kobelt’e göre dünyanın bugün sağlık ekonomistlerine en çok ihtiyaç duyduğu zamanlardan biri. “Gelecekte maliyetleri azaltmamız mümkün görünmüyor” diyen Kobelt’e göre, sağlık ekonomistlerini bugün en çok zorlayan konuların başında paranın nereye gittiğini bilmemek geliyor. “Bu bilgi gittikçe daha kritik hale geliyor” diyor Gisela Kobelt.

Deloitte Türkiye tarafından 2008 yılında yayınlanan “Türkiye’de Sağlık Ekonomisi” raporuna göre sağlık ekonomisi değerlendirme yöntemleri ancak doğru ve tam verilerle yararlı sonuçlar doğurabilir. Sağlık ekonomisi değerlendirme yöntemlerinden sonuç alabilmek için hastalıkların yaygınlığı, evreleri, halen uygulanmakta olan tedavi yöntemleri ve bunlardan alınan sonuçlar, tedavilerin yararlılık oranlarının olcumu gibi istatistiki bilgilere yer verilebilecek bir veritabanı oluşturulması gerektiği öngörülüyor. “Türkiye ise son yıllarda veri konusunda inanılmaz bir mesafe kaydetti” diyor Onur Başer ve ekliyor: “Türkiye’de kurulan MEDULA sistemi, birçok Avrupa ülkesinin geçmeye çalıştığı bir sistem.” Türkiye’nin bu parmak ısırtan sistemden tam anlamıyla faydalandığını söylemekse oldukça zor. Nitekim sağlık hizmeti veren kuruluşların, Genel Sağlık Sigortası kapsamında olan hastalarının provizyon, ücretlendirme ve tahakkuk işlemlerinin SGK ile entegre ve eş zamanlı olarak gerçekleştirmesini sağlayan MEDULA yakın zaman önce çökmüştü. Şimdiye kadar pek fikirleri sorulmasa da Türkiye’de sağlık ekonomistleri gelecek dönemin alanlarınailişkin farkındalığın arttığı bir dönem olacağı konusunda hemfikirler. Nitekim Hükümet’in yalan zamanda maliyet etkinliği uygulamalarını harekete geçirmesi bekleniyor. Düzenlemeler ve izlenebilirliğin sağlık sisteminde önemli bir fark yaracağını belirten Hacettepe Üniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Zafer Çalışkan, sağlık ekonomisinin Türkiye’de gelişecek bir alan olduğunu söylüyor.

Kaynak: BUSINESSWEEK, 04.04.2010

ÖZEL HASTANELER PLATFORMU
RELATED ARTICLES

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Most Popular