Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Erdal Karamercan, sağlık sektörünün hızla geliştiği bu dönemde Türkiyenin, uluslararası tıp turizminin güçlü alternatiflerinden biri haline gelmesi gerektiğini belirtti.
Karamercan, “Türkiye için Yeni Bir Fırsat Penceresi: Tıp Turizmi” başlıklı çalışmanın tanıtımında, Tıp Turizmi Alt Çalışma Grubunun, dünyada yükselmekte olan bu sektörde Türkiye`nin potansiyelini ortaya koymak amacıyla görüş belgesi hazırladığını, çalışmanın Alt Çalışma Grubu Başkanı Meri Bahar ve grup üyeleri Cengiz Gül, Ruşen Yıldırım, Kemal Özgirin, Enver Güney ile Mehmet Derici`nin katkısıyla hazırlandığını anlattı.
1990`lara kadar büyük bir bölümü kamu tarafından sağlanan sağlık sektörünün özellikle geçtiğimiz 10 yılda özel yatırımların hızla artmasıyla kabuk değiştirmeye başladığını, büyük ölçekli, altyapısı kuvvetli, ikinci ve üçüncü düzey sağlık hizmetini bütüncül bir yaklaşımla sunabilen özel sağlık kuruluşlarının sayısının artmaya devam ettiğini belirten Karamercan, bugün Türk özel sağlık sektörünün, gerek hastane altyapısı, gerek hekimlerin tecrübesi, gerekse teknolojik olarak uluslararası boyutta küresel rakipleri ile rekabet edebilecek bir altyapı ve yetkinliğe sahip olduğunu söylemenin mümkün olduğunu belirtti.
Sağlık sektörünün bir boyutunu, daha ucuz ve kaliteli tıbbi tedavi hizmeti almak için ülkeler arası yapılan seyahatin oluşturduğunu, tıp turizminin küresel olarak 2006 yılı cirosunun 60 milyar dolar dolayında olduğunu ve bu rakamın 2012`de 100 milyar dolara çıkmasının beklendiğini ifade eden Karamercan, şöyle konuştu:
“Singapur, Hindistan, Tayland gibi birçok ülkede, özel ve kamu sektörü ortak hareket ederek ülkelerini tıp turizminde önemli destinasyonlardan biri haline getirmeyi başarmışlardır. Ülkemizde de sağlık sektörünün hızla geliştiği bu dönemde, Türkiye`nin uluslararası tıp turizminin güçlü alternatiflerinden biri haline gelmesi gerekir. Türkiye`nin tıp turizminde güçlü bir markaya dönüşerek küresel talepten azami pay elde etmesi, sadece ekonomik kazanç anlamında değil, topluma sunulan sağlık hizmetlerinin gelişmesi açısından da büyük önem taşımaktadır.
Bu amaçla, her şeyden önce, çok boyutlu olan bu sektörün dinamiklerinin iyi tespit edilmesi ve ortak bir misyonun belirlenmesi gereklidir. Kamu, özel sektör ve sivil toplum bu amaca yönelik olarak gerçekçi bir stratejiyi ve eylem planını hazırlayıp uygulamalıdır. Böylece, ileri teknoloji, nitelikli sağlık hizmeti, uygun fiyatlama, insan gücü kalitesi, ulaşım kolaylığı gibi güçlü yönlerimizi rekabet avantajına dönüştüren bir program hayata geçirilebilir.”
Karamercan, çalışmanın, konunun önemini vurgulamanın yanında, kamu-özel sektör-sivil toplum işbirliğinin sağlanmasına ve yasal düzenlemeler temelinde konunun ele alınmasına yönelik öneriler sunduğunu belirtti.
Kaynak : AA
ÖZEL HASTANELER PLATFORMU