Şifa Hastanesi`ne kadın eli değdi, kalite ödülünü kaptı
Son yılların parlayan yıldızı sağlık sektörünün tek kadın CEO`su olan Buket Pilavcı, büyüme ve yatırım çılgınlığı yaşayan sektörde “kalite ve insanın” öne çıkması gerektiğini savunuyor. 2000`den beri başında olduğu Kadıköy Şifa Hastanesi`nde sektördeki bu “eril” yaklaşımın yerine, insana önem veren bir yönetim anlayışı uyguladığını söyleyen Pilavcı, özel hastaneler içinde ilk kez kalite ödülü almalarının nedenini de buna bağlıyor.
Kadıköy Şifa Hastanesi, bundan 31 yıl önce Dr. Ahmet Eminoğlu tarafından kuruluyor. Eminoğlu, başlangıçta sadece kendi uzmanlık alanı olan kadın doğum konusunda hizmet veriyor. Özel doktorlara yönelik bir hizmet alanı olarak açtığı hastaneye zamanla poliklinik hizmetlerini de ekleyerek büyüten Eminoğlu, 1990`lara gelindiğinde Kadıköy`ün bitişik nizamlı sokaklarına daha fazla sığamıyor.
Eminoğlu da soruna bir çözüm bulması için mimar kızı Buket`i yardıma çağırıyor.
Pilavcı, önce hastaneyi minimum alanda maksimum hizmet kapasitesine çıkarıyor. Ancak hastaneden kopamıyor ve adım adım satın alma, depo, bilgi işlem gibi farklı birimlerde görev alarak, yöneticiliğe hazırlanıyor.
2000`de artık çıraklığı tamamlayan Pilavcı, “2. nesil” olarak yönetici koltuğuna oturuyor. Aile şirketlerinin aslında çok uzun ömürlü olmadığını savunan Pilavcı, kendi örneklerinde başarıya giden yolu ise şöyle anlatıyor: “Sorun nesiller değişirken var olan riskler ve vizyonun aktarılamamasından kaynaklanıyor. Benim şansım başka bir meslekten gelerek 1. neslin bu deneyimini kazanmak oldu. Mimar olmam projeleri hayata hızlı geçirmemi sağlıyor. Aile şirketi olmanın deneyim avantajıyla bu birleşince ortaya kusursuz bir model çıkıyor.”
Kadın daha kapsayıcı
Pilavcı`ya göre bir diğer avantajı da kadın olmak: “Erkek egemen sektörde kadın yönetici olmak beraberinde farklılığı da getiriyor. Bu zıtlık beni güçlendirdi.”
Farklı olmanın kişiye ifade etme şansı verdiğini kaydeden Pilavcı, “Sektöre de katkıda bulunmanızı sağlıyor çünkü ayrı bir renksiniz ve toplumun buna ihtiyacı var. Kadınlar daha fazla sorumluluk alabilmek ve erkeklerle rekabet edebilmek için daha çok çalışmak zorunda. Bu da bizi öne çıkarıyor. Yani uzak tutulmaya çalışıldıkça aslında kadınlar başarıyı göğüslüyor” diyor.
Kadın yöneticilere yönelik en sık yapılan eleştirinin beraber çalışma zorluğu olduğunu söyleyen Pilavcı`ya göre bu kritiklerin temelinde yatan sorun şu: “Kadın olarak bir erkeği yansıtmaya çalışırsanız iş hayatında çekilmez bir yönetici olursunuz. Buna karşılık sağlık gibi ekip çalışmasının zorunlu olduğu bir alanda bile kadın olmaktan hiç çekinmeyip ona göre yönetmeyi tercih ederseniz daha kapsayıcı olursunuz.”
Nitelikle nicelik karıştı
Kadıköy Şifa`da 7 yıldır kalite çalışmaları ve yatırımlara yön veren Pilavcı, “Şu anda sektörde eril bir yaklaşım var. Bütün kriterlerimiz büyüklük üzerine kurulu. Parasal değerler üzerinden konuşuyoruz. Ama bunun yanına insana yaklaşım, kalite eklendiğinde dişi tarafla denge sağlanıyor” diyor.
Kadıköy Şifa`nın yurtdışındaki hastanelerle işbirlikleri yaparak tıbbi birimlerini geliştirdiğini, 2003’te Suadiye Polikliniği`ni, 2005’te de Ataşehir Cerrahi Tıp Merkezi`ni açtığını hatırlatan Pilavcı, son olarak Ataşehir`de 100 yataklı bir hastanenin temellerini attıklarını belirtiyor. 2008`in sağlık sektörü için dönüm noktası olacağını söyleyen Pilavcı, sis kalktıktan sonra yatırımlara devam edeceklerini kaydediyor ve büyürken temkini elden bırakmadıklarını da söylüyor: “Sektörde nitelikle niceliği karıştırır olduk. Bunun görünmemesinden son derece endişeliyim. Büyürken riskleri görmek lazım. Sağlık sektörü fabrika kurmak gibi değil. İnsana hizmet edildiği için ekibinizi ve yapınızı çok iyi bir noktaya getirmemişseniz büyük risk alıyorsunuz demek. Sağlıkta bant sistemi yürümez.”
Temkinli olmak gerektiğini vurgulayan Pilavcı, “Bunun avantajını, Genel Sağlık Sigortası`nın belirsiz, hastanelerin fiyat farkı alıp almayacağının kesinleşmediği bu dönemde gördük. Sosyal Güvenlik Kurumu`yla henüz anlaşma bile yapılmadı. Köklü bir kurum olduğumuz için kendi hasta potansiyelimiz var. Doldurmak zorunda olduğumuz yataklar da yok. Bu sayede gelişmeleri bekleyip izleme lüksüne sahibiz” diyor.
Referans