Sağlık finansmanı darboğaza giriyor
Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV), kompozisyonu bozuk ve maliyetli sağlık harcamalarının yıllar içinde artış eğilimi gösterdiğini belirterek “Kamu sağlık sisteminin finansman açısından ciddi bir darboğaza girmek üzere olduğu” uyarısında bulundu. TEPAV, sağlıkta koruyucu halk sağlığı kaleminden tasarruf edilirken tedavi harcamaları başta olmak üzere diğer harcama kalemlerinde ödeneğin çok üstünde harcamalar yapılmasının da sağlık finansmanının sürdürülebilirliğini tehdit ettiğine dikkat çekti.
TEPAV İstikrar Enstitüsü tarafından hazırlanan Mali İzleme Raporu-2008 Yılı Şubat Ayı Bütçe Sonuçları cuma günü açıklandı. Raporda bütçe sonuçlarının yanı sıra “Sağlık Harcamaları Sağlıklı mı?: Sağlık Politikaları ve Ülkemizde Kamu Sağlık Harcamaları Sorunu” başlıklı bir bölüme de yer verildi. Raporda sağlık harcamalarının 1999-2007 döneminde reel olarak yüzde 40 gibi oldukça yüksek bir oranda arttığına dikkat çekilerek, “İstikrar programlarının uygulandığı bir dönemde sağlık harcamalarının bu düzeyde artması, başta eğitim olmak üzere diğer kamu harcamalarının üzerindeki tasarruf baskısını daha da yoğunlaştırmıştır” denildi.
Yeşil kartta artış yüzde 254
Rapora göre kamu sağlık harcamalarının reel olarak artmasına, sosyal güvenlik kurumlarının sağlık harcamalarındaki artış ile yeşil kart harcamalarındaki sıçrama neden oldu. Yeşil kart harcamalarının gayri safi yurtiçi hasılaya (GSYH) oranı 1999-2007 arasında yüzde 254 arttı. Aynı dönemde sosyal güvenlik kurumlarının harcamalarının GSYH`ye oranı da yüzde 60 artış gösterdi. Böylelikle 1999-2007 arasında kamu sağlık harcamalarındaki artışın yüzde 70`i bu iki alandan kaynaklandı. Rapora göre yeni milli gelir serisine göre 199 yılında GSYH`nin yüzde 2,9`u düzeyinde olan sağlık harcamaları, 2007 yılında yüzde 4,1`e çıktı. Kamu sağlık harcamaları artarken kamunun özel sağlık kurumlarından aldığı tedavi hizmetleri de arttı. 2007`de özel sağlık kurumlarına 3 milyar YTL hizmet bedeli ödendi.
Raporda “Kamu sağlık harcamalarının zaman içinde artıyor olmasının, sağlık hizmetinin kalitesinin de arttığı şeklinde bir izlenim doğurması konusunda ise dikkatli olmak gerekmektedir. Nitekim, Sağlık Bakanlığı bütçesinin toplam sağlık harcamaları içindeki payının önemli oranda düşmesi ve koruyucu sağlık hizmetleri içinde yer alan halk sağlığı harcamalarının bu dönemde artmaması hatta reel olarak azalması, etkinlik ve kalite sorununu bugün daha çok gündeme getirmektedir” denildi.
6 MİLYAR YTL`LİK DÖNER SERMAYE ALACAĞI SİLİNECEK
Raporda sağlık sisteminde önemli bir yer tutan “döner sermaye sistemi” de incelendi. “Döner sermayeli işletmelerin son iki yılda 3.8 milyar YTL, 2007 yılında silinecek tutarlar ile birlikte ise toplam 5-6 milyar YTL arasında değişen bir alacağı silinmiş ve silinmesi planlanmaktadır” denilen raporda, silinen sözkonusu alacak toplamlarının bugünkü fiyatlara getirildiğinde yıllık bazda döner sermayeli işletmelerin yıllık satış hasılatının nerede ise yüzde 70-75`ine yaklaştığına dikkat çekildi.
Raporda “Döner sermayeli işletmelerin alacaklarının silinmesi sureti ile kamu sağlık harcamaları daha düşük düzeyde gösterilmektedir. Bu düzeyde bir alacağın son üç yıl içinde silinmesi iki temel konuyu kaçınılmaz olarak gündeme getirmektedir: Bunlardan ilki döner sermayelerin hızla ödeme güçlüğüne çekilmesinin bir bütün olarak sağlık sistemini olumsuz etkilemesi riskidir. İkincisi ise, sağlık hizmetlerinde fiyatlamanın özel sağlık kurumlarının yoğun bir şekilde sisteme girmesiyle birlikte ne şekilde oluşturulacağıdır” denildi.
TEPAV`IN TESPİTLERİ
* Sağlık harcamaları yıllar içinde artış eğilimi göstermekle beraber, bu artışın kompozisyonu maliyet etkin değil.
* Koruyucu sağlık hizmetlerine gereken kaynağın ayrılmayıp sağlık hizmetinin herkese verilecek şekilde yaygınlaştırılması sağlam bir finansman modeli olmadığı zaman tıkanıklığa yol açabilir.
* Kompozisyonu bozuk ve maliyetli sağlık harcamalarının artmaya devam etmesi, bütçe disiplini uğruna bu sefer eğitim ve diğer alanlara ayrılacak kamu fonlarını kısıtlıyor.
* Kamu sağlık hizmetinin temel sunucusu durumunda olan döner sermaye işletmelerinin mali durumu bütün bunların sonucunda bozuluyor.
Referans