13 Ocak 2025, Pazartesi
spot_img
Ana SayfaDernekten HaberlerÖzel Sağlık Sektörü Yatırımlarının Önündeki Engeller

Özel Sağlık Sektörü Yatırımlarının Önündeki Engeller

Özel Sağlık Sektörü Yatırımlarının Önündeki Engeller

Derneğimiz tarafından özel sağlık sektörünün sorunlarına dikkat çekmek ve ilgili kamu kurumları nezdinde farkındalık oluşturmak amacıyla “Özel Sağlık Sektörü Yatırımlarının Önündeki Engeller ve Yapılması Gerekenlere İlişkin Rapor” hazırlanmıştır.
Hazırlanan rapor Başbakanlık, Sağlık Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı ve Özelleştirme İdaresi Başkanlığına gönderilmiştir.

ÖZEL HASTANELER PLATFORMU DERNEĞİ TARAFINDAN HAZIRLANAN ÖZEL SEKTÖRÜN YATIRIM YAPMASI VE KURUM/KURULUŞ AÇMASI İÇİN YAPILMASI GEREKENLERE İLİŞKİN RAPOR
Son yıllarda yaşanan gelişmeler, Türkiye’yi sağlık alanında iddialı olmaktan çıkaracak niteliktedir. Özel sağlık yatırımcıları, 2003 yılında başlatılan ve 2006 yılına kadar süren olumlu hava nedeniyle devletine güvenmiş ve pek çok yatırım yapmış ve yapmaya da devam etmektedir. Yapılan yatırımlar içerisinde önemli oranda yeni yatırımlar olduğu gibi yenileme, geliştirme ve tür değiştirme amaçlı olanların da görmek mümkündür.
Özellikle Avrupa Birliği ülkelerinde artan sağlık hizmet maliyetleri nedeniyle yapılan yatırımlar ülkemizin hem sağlık hizmetleri alanında hem de turizm alanında yüzünü güldürmektedir.
Özel sağlık sektörü ülke sağlık hizmet sunumundaki rolünü ve diğer ülkelere yönelik planladığı sağlık hizmet sunumunu sürdürebilmek için 1.5 milyar dolarlık yatırım yapmıştır. Halen de yapmaya devam etmektedir.
Yurtiçinden ve dışından artan sağlık hizmet talebini karşılamak için özel sağlık sektörünün desteklenmesi, hızının kesilmemesi hayatidir. İlgili kurum ve kuruluşların özel sağlık sektörünü “çözüm ortağı” olarak görmesi ve bu sektöre “devlet politikası” ile yaklaşması gerektiğini savunuyoruz.
Özel sağlık sektörünün yatırım yapmasının, yeni sağlık kuruluşu açıp işletmesinin, var olan sağlık kuruluşlarının geliştirmesinin önünde pek çok engel bulunmaktadır. İşte bu engellerden en önemli bulduklarımıza aşağıda yer verilmiştir. Aşağıda yer verdiğimiz maddelerinin ayrıntılı olarak ele alınmak istenmesi durumunda yapılacak her türlü çalışmaya da destek vereceğimizi bildiririz.
1. 2219 Sayılı Hususi Hastaneler Kanunu (1933 yılında çıkartılmış ve ihtiyaç karşılamaktan oldukça uzaklaşmıştır) kaldırılmalı.
2. Sadece Özel sektör tarafından açılacak kurum ve kuruluşlara Kanun hazırlamak yerine tüm sağlık kuruluşlarının (kamu, özel) kapsayan ‘Sağlık Kurum/Kuruluşlarının Ruhsatlandırılması ve İşletilmesi Kanunu’ çıkartılmalıdır.
3. Yeni Kanunun ruhuna uygun bir yönetmelik ilgili sektörlerin işbirliği ile çıkartılmalıdır. Bu gecikecekse Özel Hastaneler Yönetmeliğinin yatırımı engelleyen maddeleri ( 8,9,10 ve Yönetmelik ekleri ) yeniden düzenlenmelidir.
4. Özel ve Kamu sağlık kurum/kuruluşu ayrımı kaldırılmalıdır.
5. Özel Sağlık kurum ve kuruluşların ruhsatlandırılması, uygunluk belgesi düzenlenmesi, faaliyet belgesi verilmesi vb. iş ve işlemlerinde yerel yönetimlerin ( İl Sağlık Müdürlüğü, Valilikler ) sorumluluğu artırılmalıdır.
6. Sağlık Müdürlüklerinin özel sağlık kurum ve kuruluşlara yönelik yürüttüğü işlemlerde görev alan personel sürekli hizmet içi eğitimlere tutulmalıdır.
7. Sağlık kurum ve kuruluşlarının hak ve menfaatlerinin daha etkin aranabilmesi ve korunabilmesi amacıyla daha güçlü bir sivil toplum kuruluşu yapılanmasına imkan verilmelidir. Özel sağlık kurum ve kuruşlarının Mesleki Birlik veya Konfederasyon adı altında yapılanmalarına imkan verilmeli, Kanuni dayanağı olan yetkilerle güçlendirilmelidir.
8. Birlik veya Konfederasyon şeklinde ortaya çıkacak olan yeni yapıya ruhsatlandırma ve akreditasyon gibi yetkiler verilmelidir.
9. İlgili kurumlar tarafından özel sektöre yönelik uygulanmakta olan teşvik enstrümanları yeniden değerlendirilmelidir. Teşvik enstrümanlarının il, bölge, hizmet verilecek branş, büyüklük, yerel veya ülke ihtiyacı dikkate alınarak belirlenmesi çok yararlı olacaktır. Böylece sağlık kurumlarının dengeli dağılımı ve verimli çalışmaları da sağlanabilecektir.
10. Özel sektör sağlık kurum ve kuruluşları sağlık hizmet sunumunda yararlandıkları Belediye hizmetlerinden (doğal gaz, elektrik, su vb. kamu kurumları gibi yararlandırılmalıdır.
11. Özel sektörün yatırım maliyetlerini artıran unsurlar sektör ve ilgili kurumlarca birlikte ele alınmalı, yatırım maliyetini düşürecek tedbirler üzerinde çalışılmalıdır.
12. Özel sağlık yatırımları diğer sektör yatırımları gibi liberal ekonomi kuraları içerisinde gerçekleşmelidir. Yönlendirici teşvik unsurları dışında şu anda olduğu gibi çok fazla müdahale edilmemelidir.
13. Özel sektörün sağlık hizmet sunumundaki payı artırılmalı, kamu ve özel sağlık kurumlarının rekabet içerisinde olması sağlanmalıdır.
14. özel sağlık sektörü tarafından yapılacak yatırımlara yönelik olarak belirlenen standartlarda cm, m, m&sup2 vb. agresif ifadelerden kaçınılmalıdır. Bu tür ifadeler farklı uygulayıcıların elinde çok farklı şekillerde zaman zaman mağduriyete varacak sertlikte uygulanmakta ve yatırımcılar bezdirilmektedir.
15. Sağlık Bakanlığı tüm ülkenin sağlık hizmetlerinde sorumlu olduğu gerçeğine uygun hareket etmeli, sadece kamu hastanelerinin bakanlığı gibi davranmamalıdır. Tüm sektörü kucaklayıcı olmalıdır.
16. Sağlık Bakanlığı ve diğer kurumlar özel sektörü çözüm ortağı olarak görmelidir. Kamu gücünü kullananlar bu gücü özel sektörü yok etmeye değil geliştirmeye, rekabete ve uluslar arası düzeyde hizmet sunmaya hazır hale getirmeye kullanmalıdır.
17. Sağlık mevzuatı konusunda yetişmiş eleman yok denecek kadar azdır. İlgili kurumlar insan kaynakları planlamalarını bunu dikkate alarak yapmalıdır.
18. İlgili kurumlarda bürokratların değişim sıklığı azaltılmalıdır. Kurumsal hafızaya önem verilmelidir. Yatırımcının önünü görmesine engel olacak değişikliklerden zorunlu olmadıkça kaçınılmalıdır.
19. Uygulamalar ve yeni düzenlemeler Kamu-Özel sektör uyumu ile gerçekleşmeli. Hizmet içi eğitimler birlikte yapılmalıdır.
20. Sağlık kurum ve kuruluşlarının ruhsatlandırılma süreçleri kısaltılmalı, ruhsatlandırma öncesi istenen personel sayısı faaliyete esas personel sayısı ile aynı olmamalıdır. İşletmeler aylarca öncesinden personel sözleşmeleri yapmak, kurum ve kuruluş hasta kabul edemediği halde çalışanlara maaş ödemek zorunda kalmaktadır.
Kamuoyuna ve ilgili Kurumlara saygı ile duyurulur.
RELATED ARTICLES

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Most Popular