GLOBAL BÜTÇE İLE İLGİLİ GÖRÜŞLERİMİZ
Global Bütçeleme kriterlerinin ortak olarak belirlenememesi sebebiyle bugün için dünyanın hiçbir ülkesinde tek başına uygulanmadığı düşünülürse ülkemizin henüz yapılanmakta olan sağlık sistemi göz önünde bulundurulduğunda, Global Bütçeleme’nin imkânsızlığı anlaşılacaktır.
Sağlık harcamalarının tamamı vergi, prim (Kamu ve/veya Özel), borçlanma, katılım payı ve cepten harcamalarla vatandaş tarafından finanse edilmektedir. Bu finansman örneklerimizde de görüldüğü şekilde dolaylı (vergiler, prim ödemeleri) veya doğrudan (cepten ödemeler) şeklinde olmaktadır. Sağlık finansmanına vatandaşların doğrudan katkı sağlamadığı modellerde bu finansman dengesi giderek bozulmakta, oluşan finansman açıkları ülkenin dış borç yükü altına girmesine yol açmakta ve giderek artan borç faizi yükü dolaylı olarak yine vatandaş tarafından ödenmektedir.
Ülkemizde de sağlık finansmanının en önemli sorunlardan biri olduğunun ve bunun öncelikli çözüm üretilmesi gereken bir konu olarak önümüzde durduğunun bilincindeyiz. Bu konuda etkin aksiyonlar ve tasarruf tedbirleri alınmasını hep birlikte destekliyoruz.
AB hedefleri olan ülkemizin “Sağlıkta Dönüşüm” programında öngörülen OECD ülkeleri sağlık standardına ulaşma hedefi yanı sıra, OECD ülkelerindeki kişi başı sağlık harcamalarını da göz önünde bulundurması gereklidir.
Global Bütçeleme konusunun gündeme gelmesinin asıl sebebi olan, sağlık harcamaları artışının en temel sebebi fark ücretlerin sınırlandırılmasıdır. Bu sebeple faturalama artışı kamu finansmanı sorununu daha da arttırmıştır. Bu sınırlandırmanın varlık sebebi olan aşağıdaki 2 unsur, bugün için ortadan kalkmıştır
a) Planlama yönetmeliğiyle özel sektörün hekim sayısı sınırlandırılmıştır.
b) Vatandaş mağduriyeti oluşturduğu düşünülen alanlarda fark uygulaması tamamen sıfırlanmıştır.
Sonuç olarak ücret fark sınırlandırılması tamamen ortadan kaldırılmalıdır.
UYGULAMA HAZIRLIK ÖNERİLERİMİZ:
1) Sektörün mevzuata uygun çalışabilmesi için eşzamanlı ve ivedilikle yapılması gerekenler
a) Fark sınırı sınıflandırmadan bağımsız %100’e kadar fark alarak çalışacak hastaneler SUT’un tamamını almalı ve bu hastaneler için ayrıca aşağıda önerilen iki maddelik düzenleme acilen yapılmalıdır
I. İstisnai hizmetlerin hacmi arttırılmalı,
II. Otelcilik hizmetlerinin ücreti arttırılmalı
b) Fark sınırlamasına tabi olmadan çalışacak özel hastaneler ise 5510 sayılı kanunun ilk metninde öngörüldüğü üzere SUT fiyatlarının %70 alabilmelidir,
c) Özellikli hizmetlerde ve SUT’a göre fark alınamayan hizmetlerde maliyet çalışmaları yapılması ve reel maliyetlerle fiyat revizyonu yapılması sağlanmalıdır,
d) 2010 yılı bütçesi hazırlanırken 2009 bütçesi temel alınmalıdır.
e) 01.01.2009’dan sonra açılmış ya da açılacak kamu ve özel sağlık kurumları ile bakanlık izni yapılmış ek kapasite artışları için ilave bütçe katkısı sağlanmalıdır.
f) Tamamlayıcı Sağlık Sigortasının ivedilikle devreye sokulması Fark sınırının kalkması nedeniyle ortaya çıkabilecek sorunları önlemek amacıyla vatandaş adına pazarlık yapan ve bu yolla vatandaşa ikinci bir sağlık finansman güvencesi ve denetim sistemi sağlayan yapının oluşturulması planlamalıdır,
4) Yataklı hizmetlerde ilave Kamu katılım payı uygulanmasına geçilmelidir.
TASARRUF SAĞLAYACAK DİĞER TEDBİR ÖNERİLERİMİZ
1. Rasyonel İlaç kullanımına yönelik tasarruf önerilerimiz
a) Kamu ve Özel Sağlık Kurum ve Kuruluşların reçete maliyetlerinin tespit edilerek kurumlara bildirilmesi, bu yolla yaratılacak reçeteleme ve ilaç kullanma farkındalığının oluşturulması yoluyla tasarrufun özendirilmesi,
b) Spesifik algoritmalar oluşturularak TEDAVİ KILAVUZLARI’nın belirlenmesi, özellikli ilaçların kullanımının ilgili uzmanlık dallarına bırakılması, preoperatif hazırlıklar, antibiyotik kullanım kriterleri vs gibi durumlar için standart protokoller oluşturulması,
c) Eşdeğer ilaç uygulamasının örnek alınan ülkelerdeki etiket fiyatlarına göre değil o ülkelerin Sosyal Güvenlik Kurumlarının ödediği rakamlara göre uygulanması ve İLAÇ’daki referans fiyat uygulamasının TIBBİ MALZEMELER’de de aynı şekilde geçerli olması (İlaçlı stent, ortopedik malzemeler vs)
d) Jenerik ilaçlarda patent baskısından kurtulan ilaçların orijinal ilaç fiyatlarının, dünya ortalaması çekilmesi
e) Tıbbi malzeme fiyatlarının belirlenmesinde SGK’nın şartname ve ihale uygulamaları ile piyasayı kontrol etmesi
f) İlaçlarda barkotlu tane ilaç ambalajına geçilmesi ve bu şekilde adet olarak reçetelenebilmesi
g) İlaç da mal fazlasının yasaklanarak, oluşacak katma değerin ilaç fiyatlarına indirim olarak yansıtılması
2. Özel Sağlık Kurum ve Kuruluşlarının otokontrolüne olanak sağlamak açısından, kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşu olarak ODA ya da BİRLİK oluşumuna izin verilmesi
3. TSS’nin devreye girmesi ile alınacak farkların ve hizmetlerin 3. parti olan Özel Sağlık Sigortaları ve Asistans Kuruluşlar tarafından da denetlenebilmesi yoluyla kamu finansmanının kötü kullanımlarının da engellenmesi
4. Bölgesel cihaz, personel, fiziki yatırımların planlanmasında KAMU ve ÖZEL SAĞLIK SEKTÖR kaynaklarının birlikte değerlendirilmesi
5. Hizmet sunumunda belli kotalar uygulanması, örneğin senede 8 muayenenin üzerindeki kullanımlarda kademeli olarak artan katkı payı ve/veya SSK primi
6. Kötü kullanımlarda karne sahibine de çeşitli yaptırımlar uygulanması, süreli hak mahrumiyetleri planlanması
HEMEN UYGULANABİLECEK ALTERNATİF ÖNERİMİZ,
Muayene katılım payı ve reçete katılım payı ile hedeflenen bütçenin rahatlıkla içinde kalınabileceğini sağlayabileceğimizi düşünüyoruz. Buradaki uygulamayı aşağıdaki şekilde realize edebiliriz
a) Zaten kanunen uygulamada olan acil, koruyucu sağlık hizmetleri ve kronik hastalıklarında katılım payı uygulanmamasına aynen devam edilmelidir.
b) Basamaklara göre katılım payı aşağıdaki gibi olmalıdır
- Birinci basamaklarda 2 TL
- İkinci basamaklarda 3 TL
- Üçüncü basamaklarda 4 TL
- Üniversitelerde 5 TL
c) Bütçede zaman içerisinde gelişecek sapmaya göre katılım payı hem ayaktan da hem de yatan da arttırılabilmelidir.
d) Reçete katılım payı da tüm basamaklarda 3 TL olarak uygulanmalıdır,
ÖZEL HASTANELER PLATFORMU