Uzm. Süleyman DEMİREL
Sağlık hizmetleri birinci dereceden zorunlu hizmetler arasındadır. Bu nedenle sağlık hizmeti sunan kuruluşlar hiç uyumayan kurum ve kuruluşlar olarak adlandırılırlar. Bu bilinen neden yanında artık sağlık kuruluşlarının (özel hastaneler) uyumamak için yeni birkaç nedenleri daha oldu.
: ÖZEL HASTANELER HİZMET KALİTE STANDARTLARI REHBERİ,
: ÖZEL HASTANELER VE VAKIF ÜNİVERSİTE HASTANELERİNİ PUANLANDIRMA YÖNERGESİ
Özel sağlık kurum ve kuruluşlarının açılış, işletilme ve denetimlerinden sorumlu olan Sağlık Bakanlığı ile yine bu kuruluşlardan sözleşme karşılığı olarak hizmet alan Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığıiki önemli çalışma yayımladı. Sağlık Bakanlığı, Özel Hastaneler Hizmet Kalite Standartları Rehberini, Sosyal Güvenlik Kurumu BaşkanlığıÖzel Hastaneler ile Vakıf Üniversite Hastanelerinin Puanlandırılması Hakkında Yönergeyi hazırlayarak geçtiğimiz günlerde yayımladılar. Sağlık Bakanlığı tarafından yayınlanan Rehber ve SGK tarafından hazırlanan Yönerge incelendiğinde her ikisinin de aynı ihtiyaçtan doğduğunu ve benzer amaçlara hizmet ettiklerini düşündürmektedir.
1990 sonrasında gelişmeye başlayan özel sağlık sektörü 2004-2007 yılları arasında yatırım sayısı ve açılan kuruluş sayısı bakımından patlama yapmıştır. (Şekil 1)
Şekil 1- Türkiye’de Hastane Sayıları-2008
Özellikle 2003 yılından itibaren Hükümetin başlatmış olduğu “Sağlıkta Dönüşüm Programı” kapsamında sağlık alanında köklü değişiklikler gerçekleşmiştir. Bu kapsamda özel sağlık alanında da önemli politika değişikliğine gidilmiş, özel sağlık kuruluşları daha geniş kesimlerin kullanımına açılmıştır. Sağlık hizmetlerine ulaşım kolaylaştırılmıştır. Gerçekleşen politika değişikliklerini ve atılan adımları teşvik olarak algılayan özel sağlık sektörü yatırım ve açılışlara hız vermiştir.
Ancak bu uygulamalar sonucunda son yıllarda sayıları hızla artan özel sağlık yatırımlarını kontrol altına alma gereği ortaya çıkmıştır. Sağlık Bakanlığı, çeşitli nedenler göstererek önce özel sağlık kurum ve kuruluşlarının açılışlarını, devirlerini, personel ve cihaz alımlarını yaptığı bir düzenleme ile zorlaştırmıştır. Bu yolla Sağlık Bakanlığı yeni özel sağlık kuruluşu açılmasına neredeyse izin vermediği gibi açılmış olanları da hizmet yönünden daha sıkı takip edecek adımlar atmıştır. İşte bu amaçla Sağlık Bakanlığı yayımladığı Rehber ile özel sağlık kuruluşlarının hizmet sunumunu daha sıkı takip etmeyi amaçlamıştır. Bu uygulamalar, özel sağlık sektörüne artık bu alanda hizmet sunmanın çok kolay ve cazip olmadığı hissettirmek mi istemektedir sorusunu akla getirmektedir. .
Sosyal Güvenlik Kurumu, kaliteli ve hızlı sağlık hizmetine ulaşımının kolaylaşması sonucunda giderek artan sağlık harcamalarını kontrol altına almayı zaruret olarak görmektedir. Kurum, özel sağlık kuruluşlarına yapılan ödemeleri azaltmak, özel sağlık kuruluşlarını daha sıkı denetlemek, değerlendirmek ve sınıflandırmak amacıyla Yönergeyi yayımlamıştır.
Görüldüğü üzere her iki kurumun amaçları da benzerdir. Her iki Kurum da özel sağlık sektörünü kontrol altına almayı, daha sıkı denetlemeyi, sunulan hizmetin ölçülmesini ve buna bağlı olarak da sağlık kuruluşlarının sınıflandırılmasını istemektedir.
Gerek Rehber ve gerekse Yönergede son yıllarda sağlık ve tıp alanında yaşanan anlayış değişikliklerinin izlerini görmek mümkündür. Kurumlar hizmet sunumunda ve denetlenmesinde bu değişikliklerimevzuat haline dönüştürme kararlılığını göstererek yaşananları yakından takip ettiğini de göstermiştir. Rehber ve Yönerge’de öne çıkan bu değişikliklerden bazıları şunlardır:
1- Her iki belge incelendiğinde sağlık kuruluşları açısından değişen hasta profilinin ve beklentilerinin karşılanmaya çalışıldığı görülmektedir. Kurum veya çalışan odaklı hizmet sunumundan hasta odaklı hizmet sunumuna geçildiği görülmektedir. Değişen hasta profilini ve beklentilerini biraz açacak olursak bugün
: Ödediği bedelin karşılığını almayı bekleyen ve nitelikli hizmet talep eden,
: Hizmeti alırken bilgilendirilmek isteyen ve bu nedenle sorgulayıcı olan,
: Gelişmiş ülke insanının almakta olduğu standartta sağlık hizmeti almaya layık olduğunudüşünen bir hasta profili karşımıza çıkmaktadır.
2- Hizmet alan kurumlar açısından bakıldığında ise (geri ödeme kurumu) daha az maliyetle daha kaliteli bir sağlık hizmetinin alınması benimsenmektedir.
3- Rehber ve Yönerge’de hizmet sunan sağlık kuruluşlarında bireysel çalışma yerine ekip çalışması ile başarının yakalanmasına prim verilmekte olduğu görülmektedir.
4- Rehber ve Yönerge’de hasta memnuniyeti yanında çalışan memnuniyeti ve motivasyonu da önemsenmiştir. Bu önemin göstergesi olarak da hizmet sunumunda bu faktörler önemli bir değerlendirme kriteri olmuşlardır
Sağlık Bakanlığı ve SGK tarafından yayınlanan belgelerie ile ilgili bu genel değerlendirmelerden sonra bu iki belgeyi biraz daha ayrıntılı incelemek yararlı olacaktır.
Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanan Özel Hastaneler Hizmet Kalite Standartları Rehberi özel hastanelerin vermiş olduğu hizmetleri “kalite bakışıyla” değerlendirme amacına hizmet etmektedir. Rehber, 11 bölümden oluşmaktadır. Dolayısıyla özel hastanelerin “kalite bakışıyla” değerlendirilmesi de bu 11 bölüm içeriğine göre gerçekleştirilmektedir. Bu kapsamda özel hastanelerde değerlendirilmeye tabii tutulacak olan bölümler şunlardır: Poliklinik, klinik ve eczane, laboratuvar, ameliyathane ve yoğun bakım, acil servis ve ambulans,yönetim ve bilgi sistemleri, hastane destek hizmetleri, hasta hakları, hasta ve çalışan güvenliği, enfeksiyon kontrolü ve önlenmesi, tesis yönetimi ve güvenlik hizmetleri ve bu hizmetlerin sunulduğu birimler olarak belirlenmiştir.
Rehber içeriğinde yer verilen konular ve bu konulara ait sorular uluslararası akreditasyon kuruluşlarının kullanmış oldukları ölçeklerle benzerlik göstermektedir.
Sağlık Bakanlığı tarafından yayımlana bu rehberin getirdiği en önemli yenilik hizmetiçi eğitimlerdir. Rehber hastanelerdeki hemen hemen tüm personelin periyodik olarak belirlenmiş olan konularda eğitimden geçirilmesini ve bunun takibini zorunlu hale getirmiştir. Rehber, verilecek eğitimleri ve hangi personeli kapsadığını tek tek saymıştır. Bu şekilde sayılan veya gösterilen periyodik olarak verilmesi ve belgelenmesi zorunlu olan eğitim sayısı 22 adettir. Ayrıca rehberin 84. maddesi eğitimler açısından joker bir hüküm içerdiğinden bu sayı artmaktadır. Bu madde de dikkate alındığında Rehberde sağlık kuruluşları açısından periyodik olarak verilmesi istenen eğitim konusu toplam olarak 35‘dir.
Özel sağlık kuruluşlarının, bu eğitimleri yapma açısından isteğe bağlı olmadıklarını bilakis zorunlu olduklarına dikkat çekmek gerekir. Özel hastaneleri ruhsatlandırma ve denetleme yetkisine sahip olan Bakanlık bu rehberde zorunlu hale getirilen eğitimlerin yapılıp yapılmadığını denetimler aracılığıyla takip etme kararlılığındadır. Gelecekte özel sektör açısından en iyi insan kaynaklarını işe alıp elde tutabilmek, sürekli eğitimlerini gerçekleştirmek büyük önem taşıyacaktır.
Rehberde değerlendirme konusu yapılan konular ile bunlara ait alt başlıkların özellikle Özel Hastaneler Yönetmeliği ve Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmelik ekleri açısından ayrıca incelenmelidir. Rehber içeriğinin Özel sağlık kuruluşlarının (özel hastane, tıp merkezi vb)tabii olduğu mevzuat eki haline geitirilmesi özellikle çakışmalar, yanlış uygulamaların ortadan kaldırılması, benzer konularda ayrı birimlerce denetim yapılması gibi konuların önlemesi açısından yararlı olacağı düşünülmektedir.
Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığınca 5510 sayılı kanunun 73.maddesine dayanarak hazırlanan ve yayımlanan Özel Hastaneler ile Vakıf Üniversite Hastanelerinin Puanlandırılması Hakkında Yönerge ise denetim, sınıflandırma ve geri ödeme açısından belirleyici bir düzenlemedir. Özellikle bu çalışmanın, Hükümetin sağlık giderlerini kontrol altına almak amacıyla yürüttüğü global bütçeleme çalışmasının da bir sonucu olduğu değerlendirilmektedir. Bu nedenle sağlık kuruluşlarının sinir uçlarına doğrudan ve fazlasıyla dokunan bir belgedir. Bu nedenle kapsamdaki kuruluşlar tarafından mutlaka ciddiye alınması gereken bir belgedir.
Özel sağlık kuruluşlarının sunmuş oldukları hizmetlerin bedellerinin belirlendiği bu belgenin önemli ayrıntıları şunlardır:
a) Yönerge kapsamdaki hastanelerin Hizmet Kalite Standardı, Hasta Hakları, Hasta ve Çalışan Güvenliği, Hastane Hizmet Dilim Endeksi, Kapasite, Çalışan Hakları ve Hukuki Sorumluluklar konularında değerlendirilmesini ve bin toplam puan üzerinden değerlendirilmelerini ve puanlandırılmalarını hedeflemektedir.
b) Yönerge değerlendirme yapılacak olan konu başlıklarının önemli bir bölümünde beyan esasını getirmekte, ancak bunu da ağır müeyyidelere bağlamaktadır.
c) Hastanelerin yapılacak değerlendirme sonucu aldığı puanların kamuoyu ile paylaşılacak olması hastalar ve kamuoyu açısından olumlu bir yeniliktir.
d) Oluşturulan komisyona özel sektör temsilcilerinin dahil edilmiş olması da olumlu bir adım olarak değerlendirilmektedir.
e) Yönergede özel sağlık kuruluşlarının uygulanan puanlama ile yeniden yapılandırılması özellikle vurgulanmakta ve teşvik edilmektedir.
f) Yönergede yer alan puanlandırmaya ve değerlendirmeye esas konu başlıkları ile bu konu başlıklarını ölçmek amacıyla sorulan soruların ayrıntıları aşağıdaki tabloda gösterilmiştir.
Değerlendirilecek Konu Başlığı
|
Değerlendirmeyi Ölçecek Soru Sayısı
|
Değerlendirme sonucu Verilecek Puan
|
Poliklinikler, Klinik, Eczane
|
83
|
250
|
Laboratuvar Hizmetleri
|
83
|
200
|
Ameliyathane ve Yoğun Bakımlar
|
45
|
200
|
Özellikli Tedavi Birimleri
|
57
|
350
|
Acil Servis ve Ambulanslar
|
20
|
150
|
Kurumsal Hizmet Yönetimi ve Bilgi Sistemleri
|
21
|
250
|
Hastane Destek Üniteleri
|
29
|
100
|
Hasta Hakları
|
15
|
133
|
Hasta ve Çalışan Güvenliği
|
19
|
334
|
Enfeksiyonların Kontrolü ve Önlenmesi
|
20
|
300
|
Tesis Yönetimi ve Güvenlik
|
35
|
233
|
Sağlık Bakanlığı ve SGK tarafından hazırlanan bu iki belgenin içerikleri (ölçümü ve değerlendirilmesiyapılan konular) benzerdir. Özel sağlık kuruluşları açısıdan bu durum bir bu avantajdır. Özel sağlık kuruluşları Kurumların belirlemiş olduğu yükümlülüklerini yerine getirirken, giderek artan rekabet koşulları nedeniyle kendisini yeniden yapılandırma fırsatı bulacak, hizmet sunduğu insanlara daha iyi şartlarda ve kaliteli bir sağlık hizmeti sunabilecektir.
Sağlık kuruluşlarının bu yeni belgelerdeki kriterlere uygun olarak yeniden yapılandırmak, personeli eğitmek, müşteri ve çalışan memnuniyetini öne çıkartmak için ciddi bir çaba ve profesyonel yaklaşım içerisine girmesi gerekmektedir. Ne var ki bu işler için çok fazla süre verilmemektedir. Hizmet işletmelerinden olan sağlık kuruluşlarında başaramamak, başarmaktan daha kolaydır. Çünkü, başarısızlık hemen ve kolayca görülür. Başarı ise görülmez. Sağlık kuruluşları, bu kapsamda yaptıklarını ve yapacaklarını Kurumların kendilerinden bekledikleri olarak değil hastaların kuruluştan bekledikleri olarak düşünür ve inanırsa başarılı olmaları kaçınılmaz olacaktır.Bu davranış ve düşünce gelecekte var olmak için gereklidir.
Dünyada ve Ülkemizde sağlık alanında yaşanan değişme ve gelişmeler sağlık sektöründe faaliyet gösteren işletmelerin önümüzdeki on yılda başarıyı güvence altına alabilmek için kurumsal önceliklerini belirlemelerini zorunlu kılmaktadır. Sağlık kuruluşlarının gelecekte ayakta kalabilmeleri için en önemli stratejisi kurumsal önceliklerin belirlenmesi olacaktır. Sağlık sektörünü kısa vadede çok zorlu orta ve uzun vadede ise ödüllerin yüksek olduğu bir dönem beklemektedir. Ancak bu dönemi gelecekte var olmayı başarabilenler yaşacaktır. Önümüzdeki dönemi doğru okuyabilen ve stratejilerini doğru çizebilen işletmeler ekonominin sunduğu nimetlerden en iyi şekilde yararlanacaklardır.